Zulamdaki Siir

Kendisini icinde yeniden kurdugu bir deneyim olarak okuyorsunuz anilari, Sbiz ne acilar cektik haykirisi olarak degil. Fethiye Cetinin siddetin nesnesi yapilan, yapilmak istenenlerin yaninda, onlarin hakikat ve adalet mucadelesinin öznesi olmasini mumkun kilacak bir tarzda var oldugu bir tarihin öznesi olmasini mumkun kilan seyi, bu hatirlama, yeniden dusunme tarzinda okuyabiliriz. Kötulugu yenecek bir iyiliginin soluk da olsa varligini fark edebilmenin, Fethiyenin bu iyiligi artirma inadina guc verdigi kesinNilgun TokerFethiye Cetin, bu kucuk, zarif kitapta, 12 Eylul 1980 darbesi sonrasindaki hapishane anilarini anlatiyor. Esas olarak, iskenceyi, zulmu, fasizmi, mutlak kötulugu anlatiyor. 12 Eylulu unutmama gereginin sebebi bu degil mi zatenFethiye Cetin bunu sabirla ve utanmayan adina utanmanin ahlaki gucuyle anlatiyor. Fakat galiba daha da esas olarak, bu kötulugun gözunun icine bakarak ona manen teslim olmamanin kiymetini anlatiyor. 12 Eylulu unutmama gereginin daha guclu bir sebebi belki budur.Zulamdaki Siir, insanca bakmanin, insan kalmanin, insanca olanin gucu uzerine bir kitap, bir bakima. Arkadasinin caktirmadan verdigi bir cift corabi hazine edinmekten, gözleri insanca bakani ayirt etmekten gelen bir guc...Zuladaki siir, iste onun imgesi.