Transkritik

Transkritikin yalnizca felsefe okurlarina degil, genel okura da seslendigini düsünüyor Karatani. Kitabi akademik bir söylemle kaleme almadigini, en dogru Kant ve Marx yorumlarini sunma rekabeti bicimine bürünen akademik oyunu oynamak istemedigini belirtiyor Türkce basima yazdigi önsözde.Hakli da cünkü teorinin statükoyu elestirel bir sekilde incelemekle yetinmeyip gercekligi degistirmek icin olumlu bir seyler de önermesi gerektigi inancina dayanan bu kitabin temel bir siyasi problemi var Sermaye-Ulus-Devlet üclüsünün ücünü birden asabilecek cemaatler-üstü bir toplumun nasil mümkün olabilecegini sorguluyor. Ekonomi ile bir özgürlük pratigi olarak gördügü Etik arasinda yani Marx ile Kant arasinda yaratici bicimde mekik dokuyan yazar yerlesik Marksist ve anarsist önkabulleri sarsiyor.Karatani siyasal iktisat egitimi almis olsa da, aslinda cok iyi bir edebiyat elestirmeni. Ama Bati Marksizminin kültüre dönüs egiliminin bütünüyle disinda duruyor. Marxin Kapitaldeki Kantvari kapitalizm elestirisinin, Engelsin gelistirip yayginlastirdigi ünlü altyapi-üstyapi ikiligine dayali üretim-merkezci tarihsel materyalizm kavrayisi yüzünden dogru degerlendirilememis oldugunu düsünen Karatani, Marxin kapitalizm elestirisinin yirmi birinci yüzyilda da dünyanin önünde bir ufuk cizmeye devam ettigini söylüyor.Maddi dünyayi hep akilda tutan bir felsefi düsünceden korkmamak lazim Karataninin kapitalizm karsiti fikriyata yaptigi bu heyecan verici katki bunu kanitliyor.