Trak

Gecmis, arkamizdan ihtiyar bir at gibi yavas yavas gelir. Henüz anne karnindayken katil olabilir mi insan Yeni anilar biriktirdikce eskilerini silebilir miyiz hafizamizdan Peki, ya heybemizdeki hikayeler Nereye gidersek gidelim, aslinda ayni hikayeleri mi anlatiriz Siirleri, öyküleri ve düzenledigi edebiyat programlariyla hatiri sayilir bir okur kitlesine ulasan Serkan Türk, 2020 yilinda yayimlanan ilk romani Ausgangdan sonra, ikinci romaniyla okur karsisinda. Ikiz kardesinin ölümüyle, tek bedende iki kisi yasamaya baslamis, nine halasinin hikayeleriyle büyümüs, yalnizligi bir gömlek gibi üzerine giymis isimsiz anlaticisinin, kazandigi burs programiyla memleketinden cok uzaga Sama hayran oldugu yazarin da yani basina düsüsünü konu ediyor Trak. Yazar, okuduklarinin yaninda dinlediklerini de aktararak, yazi kadar sözün de kaldigini hatirlatiyor unutmuslara. Bir matruska gibi ic ice gecirilmis yasamlar bizimkisi. Her hatirlama, dünyayi yeniden gezip dolasmak gibidir. Yosunun sardigi tas, yumrusunu toprakta büyüten bitki, yumurtasini catlatan kus, yükselen ayin isiginda dönen dünya. Bir böcek bile insanin icindeki insanligi diriltebilir. Göz ruhun dürbünüdür de, akli olana ne demeli. Pencerenin disinda vizildayan sinegin ve gec kalinmis bir sabahin hatirlattigi bunca görüntüyü not almasam olmazdi. Insan bir dile, bir inanca, bir ülkeye, bir kalbe saplanip kaldiktan sonra nasil bulabilir ki cikisi, o sonlu yolu Bay Ferranteyi tekrar görme firsati bulursam bu hikayeyi ona anlatmaya karar verdim