Susatanlar

Iklimler degisiyor, akarsulari besleyen buzullar giderek azaliyor. Önümüzdeki yillarda büyük bir kuraklik döngüsüne girilme olasiligi bizi bekliyor. Kisacasi bugüne dek ucuz ve degerli olmayan bir sey olarak gördügümüz su, hayati bir önem kazanacak.Bu durumu aleyhimize bir firsata cevirmek isteyenler var. Bunlara su baronlari deniyor. S21. yüzyilda su, petrolden daha degerli olacak diyerek, tüm su kaynaklarini gasp etmeye calisan büyük su sirketleri eger hedeflerine ulasirlarsa bizleri köle yapacaklar. Ya kirli su ile hastaliklar icinde kötü bir hayati yasayacagiz yahut da onlara diz cökerek bize dayattiklari kurallari kabul edecegiz.BM ve digere kurumlar yönetisim adi altinda su hizmetlerini özellestirme icin adeta pazar yaratacak bicimde Skriz var, bir damla suya muhtac olacagiz diyerek korku ve panik havasi yaratiyor. Oysa kriz ya da bunalim yok.Ilahi bir armagan olan su, hicbir zaman her yerde ayni miktarda olmadi. Rabbimiz her yere farkli miktarda farkli iklimler bahsetti ve o iklimlere göre de orada yasayanlara o miktarda su gönderdi. Son yillara dek su hicbir zaman günümüzdeki kadar asiri bicimde tüketilip israf edilmedi.Afrika, Asya gibi yerlerde yoksul ciftciler suya gerek duyarken büyük su sirketleri soguk iklimlerde cok fazla olan sulari tankerlere yükleyip basta petrol zengini ülkelere satiyorlar. Bu da yetmezmis gibi yoksul ciftcilerin arazilerini sahip oldugu su kaynaklari ile birlikte gasp ederek ciftcileri topraklarindan edip buralarda yiyecek yerine yakit olarak kullanilacak bitkilerin tarimini yapiyorlar. Bu kitap, 21. yüzyilda bizi bekleyen en ciddi tehlike olan su esareti konusunda bir direnis manifestosu olsun diye yazildi. Ya onlar ya biz. Onlar kazanirsa bizi esaretten susuzluk icinde ölmeye terkedilmekten, esarete dek cok sey bekliyor. Biz kazanirsak ilahi armagani israf etmeden su kaynaklarimiza uygun ekonomiler insa ederek sularimizi birbirimizle bölüsecegiz. Bu anlamda kitap, Ayaga kalkin diyor.