Siyasal Kat¿l¿m Ekseninde Toplumsal Cinsiyet, Kimlik, Din ve Etnisite

Geçti¿imiz son yüzy¿la damgas¿n¿ vuran ve etkisini halen sürdüren yeni toplumsal hareketlerin merkezindeki kimlik olgusunun kad¿nlar¿n siyasal kat¿l¿m dinamiklerini anlamak bak¿m¿ndan oldukça önemli bir yeri söz konusudur. Kad¿nlar¿n 1980, özellikle de 1990'l¿ y¿llardan itibaren Kürt hareketi içerisinde politik aktörler olarak görünür hale gelmeleri bu arät¿rman¿n ç¿k¿¿ noktas¿ olmu¿tur. Kültürel hak talepleri üzerinden yükselen Kürt hareketi yeni bir "Kürt kad¿n kimli¿i" olu¿turarak kad¿nlar¿n siyasal mobilizasyonunu sälam¿¿t¿r. Sürekli bir in¿a sürecinde olan kimlik, kad¿nlar¿n gerek yäad¿klar¿ toplumu de¿i¿tirme ve dönü¿türme gerekse toplumsal yap¿daki yerlerini yeniden konumland¿rma aç¿s¿ndan i¿levsel olmu¿tur. Bu anlamda kad¿nlar¿n kimlik sahiplenmeleri ve buna bäl¿ olarak siyasi tutum ve eylemleri aras¿ndaki ili¿kinin incelenmesi önem kazanmaktad¿r. Bölgede göz önüne al¿nmas¿ gereken di¿er bir husus kad¿nlar¿n etnik kimlik sahiplenmesi kadar dini kimlik sahiplenmesinin de yüksek olmas¿d¿r. Hakkâri ilinin sosyal ve siyasal atmosferi bu arät¿rma için bu anlamda ideal evreni sunmu¿tur.