Sinir Bölügü

Kosullarinizin yapisi ve capi yürüyeceginiz yolu da belirler. Bazen ... baska ne yapabilirdim ki lafini duyardik ondan. Evet, baska ne yapilabilirdi ki Bu, kaderci düsünmek degil ama kader buydu. Ondan kacamayacaginiz zamanlar olur. Cünkü bazen kaderiniz her yaniniza duvarlar örerek sizi bir yola sokup mezbahaya sürülen öküz gibi yürünecek tek yol birakir size ve baska yolunuz olmadigindan bu cendereden cikmak icin o tek yolu yürümeniz gerekir ki iste tercihiniz gibi duran önünüzdeki engeli böyle kolaylikla cürük raporuyla kaldiramamak, o tek yolun adi olan kaderinizle bir savasinizin olmasi ve kazanilmasi zorunlulugundandir. Evet, zorunluluklariniz tercihinize, tercihiniz de savasiniza dönüsür. Cevcet savasmak zorundaydi. Bütün zorluklara ve zorunluluklara ragmen askerligini bitirmek zorundaydi. Cünkü kaderiniz ayni zamanda yarin da karsilasabileceginiz hayatinizdir ve yarininiz, kaderinizde olacaklari görmeyi istememek icin bugün bunlara katlanmak olur. Katlanmanin adi da savasiniz olur. Cünkü en basta en zayiflar icin hayat, baskasinin ötesini berisini düzenledigi bir meydandir ve Cevcet o meydandadir; üstelik tek yolu vardir ve bölükte yalniz da degildir... Bu romanda, Laniye adli hayali ülkede bir sinir bölügünde gecen olaylar anlatilir. En basta adalet sorgusunun yapildigi, cok katmanli, yer yer büyük bir siire dönüsen bu eser; yoklugun, yoksunlugun, umudun ve umutsuzlugun, gücün imkan ve imkansizligin, ayrimciligin biz ve ötekinin, ormanin, ... ve hayvanin dünyasina girer; hiyerarsi ile geleneklerin ördügü bu bir bölüklük yasam düzenindeki desen zaman tünelini, insani anlamak adina ramp isiklari yönünde yansitir; olanlara mütevazi cevaplar verir.