Sevmek Dedikleri

Sonunda öldürürüz annelerimizi cünkü artik yalan söylemek istemeyiz. Avusturyali yazar Margit Schreinerin Ayrilik Üclemesinin Türkcede ilk kitabi -Almanca aslinda son kitabi- olan Sevmek Dedikleri; birinci tekil anlaticinin yasamini herkesten fazla sekillendiren seksen üc yasindaki annesini bakimevine yatirip onunla vedalastigi son günlerini dokunakli bir dille anlattigi uzun Ölüm öyküsüyle basliyor. Anlatici ikinci öyküde, insanin sonsuz sevgi hayaliyle yüzlestigi bir Dügün kurguluyor; son öyküde, kizini dünyaya getirdigi sancili Dogumun bedeninde ve belleginde biraktigi izle, bu kez anne olusuyla yeni bir baslangici betimliyor. Sevmek Dedikleri, birbirine baglanan üc öyküden olusan, dogum ve ölümün, bitimsiz celiskilerle dolu anne-kiz iliskisinin, sevgi özleminin ve sevginin imkansizliginin sarmal yapisi üstüne carpici bicimde adaletsiz, igneleyici, acimasiz bir monolog. Derler ki insan hayatta ilk nasil sevildiyse öyle sever. Her yerde okuyabilirsiniz. Bütün ikilem de bununla baslar zaten. Daha dogrusu dogumla. Bazi giris cümleleri unutulmazdir. ... Margit Schreinerin zekice yazilmis metninin cok büyük bir ayricaligi var Tabulari yikmiyor, sakaci bir üslupla ayaga kaldiriyor. Ulrich Weinzierl, Die Literarische Welt Schreiner, yurttasi Thomas Bernhardin verip veristirdigi öfkeli tiratlarindan bu yana en kara mizahi yapiyor. Melanie Weidemüller, Deutschlandfunk