Schadenfreude

Karizmatik patronumuz kendisini gülünc duruma düsürdügünde, rakiplerimiz tökezlediginde, düzenbaz siyasetcilerin foyalari meydana ciktiginda, herkesin hayranligini kazanan ünlülerin zaaflari ifsa oldugunda, can sikici düzeyde basarili kimseler cuvalladiginda hissedilen o leziz hazzi hepimiz az cok taniriz. Almancada baskasinin talihsizliginden duyulan bu keyfe tek kelimeyle Schadenfreude deniliyor.Tiffany Watt Smith, nese getirdigi kadar utancla da sarmalanmis, kendi hüsranlarimizin acisini dindirmek ugruna baskalarinin hüsranlarina nasil da can simidi gibi sarildigimizi yüzümüze vuran bu celiskili duyguyu yapici ve yikici yönleriyle mercek altina aliyor; gündelik yasam, siyaset, felsefe, sanat ve kültür üzerinden yaptigi yorumlar ve kisisel itiraflarla mizah dolu bir anlati sunuyor.Sosyal medya caginda barindirdigi tüm riskleri ve asiriliklarina ragmen bizi basarisizliklarimizla baristiran, yetersizlik duygumuza ragmen yasama sarilmamiza yardimci olan, yasamin absürdlügünü görmemizi saglayan Schadenfreudeyla yüzlesmeye davetlisiniz samimiyet ve neseyle.Hic kimse kendi kusurlari üzerine düsünmeyi sevmez, halbuki bizi biz yapan pek cok yönümüzü bu kusurlar ifsa eder. Baska insanlarin talihsizliklerinden keyiflenmek kulaga basitlik gibi gelebilir belli belirsiz bir fesatlik emaresi, bir fiske de garez. Ama yakindan bakacak olursaniz hayatinizin en gizli kalmis fakat önem tasiyan yönlerini bir anligina bu duyguda yakalayabilirsiniz.