Sagir Murat ile Akkiz

Dedem, Sagir Muradim. Babaannem Akkizim. Sizin elinizde büyüdüm. Ne kadar az hatirlasam da ben sizi her seyden cok seviyorum. Sarilmalara, sakalasmalara ve sizin yaninizda o bahceli evde olmaya gercekten doyamiyorum. Daha ölmediniz ve hatta bu kitabi da okuyacaksiniz. Ama bir gün gittiginizde bu kitap ve sonra bunun filmi bana en güzel hediye olacak. Bunu bana verdiginiz icin kalbimin en derin yuvasindan size tesekkür ediyorum. Her zaman sag olun ve yanimizda var olun daha size ihtiyacim var. Bana babaanne elinden yemekler yapip; dededen de cok türküler dinletmeniz lazim. Dertlerimiz cok farkli. Bir yandan birimiz kosturup kacirip yorulurken öbürümüz artik sadece havayi dert eder olmus. Hayvanlari dert eder olmus. Dogayi dert eder olmus. Bunlari taklit etmemde belki biraz delilik vardir ama belki de sizleri daha cok anlayip yasayabilmek icindir. Belki gercekten hic korkmuyorum dedigim seyden korkuyorumdur. Belki de gercekten yasamaktan. Cok kücügüm daha ve hayat devam ederken onu anlarim belki diye pesinde kosturmaktan esas yasami kaciriyorum. Uyurken uyku girmiyor gözüme ve en güzel yasam icin planlar yapiyorum, uygularken de planlari, kendimi uyurken buluyorum. Cabayla ve zorla zevk almaya calistigim su hayattan en son ne zaman durdum da izleyip görüp öylece baktim Agzim kapali olsa da düsüncelerim en son ne zaman sustu Hayati anlamak icindi her sey, peki anlayabildim mi bari Bunlarin hicbirine gerek yoktu, onu anladim en azindan. Ama hicbirini de anlayamadim sizler olmadan. Akkizimdan vefali olmayi, affetmeyi, Muradimdan da inanmayi ve cesur olup dinlemeyi ögrendim. Sagir Murat gibi bazi seyleri duymazliktan gelip yeri geldiginde yakistirmayi, Akkizdan da nese dolu olup, gülüp hayattan zevk almayi. Yani ne olursa olsun hayat gelip geciyor zaten. Yönetici olmaya calisan her zaman yorulmustur. Hayat bize güclü gelir. Izleyelim de merakla görelim ne oluyor. Sonunda emin olun ki Akkiz ile Murat gibi siz de gururlu bir sekilde yasamis olursunuz bu Bir Solukluk Ömrü...