Narsisistler Iktidarda

Cagdas narsisizmi küresel olarak, kim oldugumuzu etkileyen toplumsal ve kültürel bir olgu olarak anlamak gerekir. Ister psikolojik ister sosyolojik acidan yaklasalim, küresellesmenin bireylerde derin bir dönüsüme yol actigini görmeliyiz. Gerekli taviz ve kisitlamalar üzerine kurulu, nevrozlarin ortaya cikisini kolaylastiran ataerkil bir toplumdan, bireyin özgürlügü ve hüsrana karsi tahammülsüzlük üzerine kurulu, narsisistik kirilganliklarin telafisini zorlastiran bir kültüre gectik. Gittikce daha karmasik ve rekabetci hale gelen günümüz toplumunda, narsisistler is dünyasinda, medyada ve siyasette, her gecen gün daha sik karsimiza cikiyor. Üstünlüklerini her firsatta sergilemeyi seven, baskin ve bastan cikartici karakterdeki bu kisiler, en önemli makamlari isgal ediyorlar. Bu durum bir kesimin tepkisini ve öfkesini cekse de, toplumun büyük cogunlugu -bazen kendi cikarlari pahasina- onlara hosgörü göstermeye devam ediyor. Narsisizmin cagimizi bu derece etkisi altina almasini nasil aciklamak gerekir Deneyimli psikoterapist Marie-France Hirigoyen, Narsisistler Iktidardada sasirtici arastirma verileri ve klinik gözlemler esliginde, bu can alici soruya cevap ariyor . Daha önce Manevi Taciz Gündelik Hayatta Sapkin Siddet kitabiyla genis okur kitlesine ulasan yazar, sosyoloji ile psikolojinin kesisim noktasinda yeseren cözüm ihtimaline isaret ediyor ve narsisizm kusatmasindan kurtulmayi saglayacak cikis yollari öneriyor. Ortak gelecegimiz üzerine kafa yoran herkes icin vazgecilmez bir kaynak.