Mesrutiyetten 21. Yüzyila Türkiye Cumhuriyeti Tarihi

Türkiye Cumhuriyeti, Türk milletinin ebediyete yürüyüsü icindeki en son siyasi halkadir. Türk milletinin dünya tarihine hediye ettigi alti asirlik Osmanli cinarinin üc yüz yil süren degisen cagi kavrama, anlama ve yakalama cabasinin sonunda yetistirdigi nesillerin eseridir. Üc asirlik cabanin Osmanli Imparatorlugu adina olumlu sonuc vermemesindeki en temel etkenin bilhassa on sekizinci asrin son ceyreginde yasanan ekonomik, siyasi ve fikr gelismelere ayak uyduramamasi oldugu kanaatindeyiz. Sanayi Inkilabi, Amerikan ve Fransiz Ihtilallerinin tetikledigi bu sömürü caginda Osmanli Imparatorlugunun yaya kaldigi bir gercektir. Ilim ve teknoloji alaninda hizla gelisen güclerin dünyanin bu alanda gelismemis bölgelerini her anlamda sömürdügü bu cagda, sadece oyunu kuralina göre oynayanlar ayakta kalabilmistir. Osmanli yöneticilerinin emperyalist düsünce ve idare tarzini benimsememesi, tarih gelenegi ve kimligi acisindan kendine yakisan ve insanligin takdirine sayan bir tavir olmakla birlikte imparatorlugun sonunu getiren en önemli etkenlerdendir. Küresel hacli zihniyetinin saldirilarina gögüs gererek kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Türk milletinin artik kendi kaderine kendisinin sahip cikmasi gerektigini yasayarak ögrendigi bir sürecin en kamil ve en uzun ömürlü halkasi olmustur. Mondros Mütarekesi ile hayati sona ermis addedilen Türk milletinin bir noktada basü badel-mevtini dünya gözüyle insanliga gösteren bir örnektir. Kronolojik olarak Bati Trakya Türk Cumhuriyeti, Kirim Halk Cumhuriyeti, Azerbaycan Cumhuriyeti, Cenubi Garbi Kars Kafkas Cumhuriyetinden sonra kurulmus olan Türkiye Cumhuriyeti, Türk milletinin bagimsizlik askinin en güclü örnegidir. Cumhuriyet, elbette kadim kültür ve devlet anlayisi olarak Osmanli tecrübesinin bir devami olmustur. Kurucu lider Gazi Mustafa Kemal Atatürkün ifadesiyle ayni milletin yeni bir devletidir. Söz konusu aynilik miras alinan maddi ve manevi degerlerin ve problemlerin cumhuriyet dönemine yansimalarini tabii görmemizi gerektirmektedir. Elinizdeki kitap bir yandan imparatorlugun cumhuriyete dönüsümünü anlatirken diger yandan Türkiye Cumhuriyetinin gecmisten miras aldigi olumlu ve olumsuz birikimlerle birlikte cagdas uygarlik seviyesine yürüyüsünü de ilmin hatirini ali tutarak ortaya koymak cabasinin bir ürünüdür. Gayret bizden