Katil Kadinlar

Ayni zamanda bir hukukcu da olan Silili edebiyatci Alia Trabucco Zern, ses getiren ödüllü calismasi Katil Kadinlarda, dört farkli dönemde, isledikleri cinayetlerle toplumda infiale yol acan dört farkli kadinin hikayesini, gerek eylemlerini gerekse yargilama süreclerini titizlikle irdeleyerek aktariyor. Deli, kiskanc, asik kadin stereotiplerine sikistirilmis bu hikayelerle, kayda gecirilen hakim anlatiyi yapisöküme ugratarak, eril tahakkümün isleyisini bir kez daha görmemizi ve toplumsal cinsiyet yasalarina elestirel bir gözle bakmamizi sagliyor.Zern, dünya üzerindeki pek cok ülke ve ulus gibi, sessizlik yemini üzerine kurulmus Silinin diktatörlük ve katliamlarla, sinifsal siddetl e ve delilik boyutuna varmis kadin kirimiyla örülü tarihinin en kuytularinda gezinerek her türden suskunluk sözlesmesini ihlal ediyor. Basinin tam da kadin hareketinin önemli kazanimlar elde ettigi dönemlerde islenen bu cinayetler üzerinden köpürttügü ahlaki panigi, af seklinde tecelli eden patriyarkal yargi mantigini ve verili rolleri sürekli yeniden tanzim cabalarini ustalikla cözümlüyor. Kitabin adini her dile getirisinde Katledilen kadinlar mi sorusunun isaret ettigi, zihinde zimnen mesrulastirilan siddetin ve kültürel sagirligin kodlarini fas ediyor. Yargilanma süreclerinden basinin haberlestirme diline varincaya tanik oldugumuz asinalik ise can yakiyor.Öldüren erkek oldugunda, erkekliginin sorgulanmadigina, sucun bireyselligine, failin kimi nasil neden öldürdügünün, kullandigi silahin ya da icinde bulundugu sartlarin dahi önemsizlestigine dikkat cekiyor Zer Sn. Ancak katil bir kadin oldugunda, yargilanan her dönemde bütün bir kadinlik oluyor. Cünkü kadin dedigin katil degil delismen bir sevgili, sonra itaatkar bir es, sonra da fedakar bir anne, sadik bir hizmetci ve korunmaya muhtac bir varlik olmalidir. Aksi yalnizca yasalari degil, bütün bir düzeni tehdit eder.Iste tam da bu nedenle, kötü kadinlari hatirlamak da feminizme düsen bir görevdir.