Irtifa Kaybi

Farkli türlerde eser veren üretken ve yaratici bir yazar olarak genc kusak edebiyatcilar arasinda özel bir yere sahip olan Karin Karakasli, 2000li yillarin en parlak kalemlerinden biri olarak dikkat cekiyor.Eserlerinde kirilgan ve tedirgin ruh durumlarini ustaca ele alirken, insanin, hayatin getirdigi hoyratliklar karsisinda gösterdigi direnc ve yasama sevincinden izler arayan Karakasli, böylece umut isiltilarinin her zaman ve her yerde olabilecegine dikkat cekiyor. Karakasli, kimlikler, kadinlik halleri, cinsiyet meseleleri etrafinda kurguladigi kitaplariyla, kisisel olanin ayni zamanda politik oldugunu da gösteriyor.Karakasli, Irtifa Kaybinda, önceki siirlerinden farkli olarak bu kez daha sert, zitliklari daha keskin bir ruh evreninden ses veriyor. Türkiyenin yasadigi gelgitlerin ic dünyalarimizda yarattigi dalgalanmalarin haritasini cikarirken kendi aynasina dönüyor, ama orada yalniz kendisinin degil, hepimizin yansimasini görüyor.Sehrin ve doganin, dolayisiyla hayatlarimizin dönüsüme tabi tutularak ellerimizden alinmaya calisildigi bir zaman diliminin siirlerini yaziyor Karakasli. Iste bu yüzden, tipki önceki siir kitaplari Benim Gönlüm Gümüs ve Her Kimsen Sanada oldugu gibi bizi cevreleyen dünyayi, aski, özlemi, yokluklari anlatsa da, Irtifa Kaybinda daha gürültülü, daha asi, kaderle asik atmak icin ayaga kalkmis bir sairin tonlarini duyuyoruz.Karin Karakasli, toplum olarak yasadigimiz Irtifa Kaybini bu kez siiriyle kayit altina aliyor. Her zaman oldugu gibi, yine büyük bir maharetle.