Falaka

Hem Osmanli Dönemine hem de Türkiye Cumhuriyetinin kurulusuna sahitlik eden Ahmet Rasim, Falaka isimli eserinde yirminci yüzyilin baslarinda cocuk olmanin ne demek oldugunu bizzat edindigi deneyimler vasitasiyla bizlere aktariyor. Osmanlinin son dönemlerindeki düsünce yapisini, modernlesme hareketini, egitim sistemini, örf ve adetlerini gözler önüne seriyor. Özellikle egitim sisteminde uygulanan cezalardan biri olan falaka, ziyadesiyle etkiliyor Ahmet Rasimi Bu dünyada herkes icin elzem olan hayat dersini, Sofular Mektebinde baslayan ve Darüssafakadan mezun olana kadar devam eden okul hayatinda, cocuk yasta gördüklerinden alan Ahmet Rasim, sayfalari kan ve gözyasiyla yikanmis bu ani kitabini tavsiye ve temennilerle harmanlayarak okuyucuya sunuyor. Cocuk dövmekten ana, baba, dadi, hoca, lala, ögretmen pek titiz ve uyanik olmalidirlar. Hatta sert söylenmelerden, kaba ve kizgin davranislardan cekinmelidirler. Cünkü cocuk ne kadar kücük olursa olsun, kendisini döven el, kendisini azarlayan dil icin ruhunda gelismekte olan izzetinefis icin pek agir bulur ve bu ele, dile karsi gizli bir düsmanlik beslemeye baslar.