Düsünce Yolculugum

Milletin, ümmetin, insanligin ümidi biziz. Biz millet olarak insanin haysiyetini, serefini korumakla sorumluyuz. Ufkumuzu acacak, önümüzü aydinlatacak degerlerimizin, medeniyetimizin bizi biz yapmalarina firsat verelim. Kendi dünyamiza götürecek yolculuga cikmak zorundayiz. Düsünce Yolculugum kitabiyla da din, ahlak, sosyo- kültürel bazi meselelere bakis acisini okuyucularimla bulusturuyorum. Evine yangin düsen birinin mazeret öne sürmeden saga-sola kosusturdugu gibi, bizler de hicbir mazeret öne sürmeden ümmetin icine düstügü atesi söndürmeye calisalim. Belki de hayatimizin gayesini unutmanin cezasini cekiyoruz. Gayeyi unutmanin cezasi, vasitaya mahkm edilmektir. Aliskanliklarin en asili olan okuma aliskanligini kazandirabilseydik, degisen sartlara ragmen biz kalarak degisme, degiserek biz kalabilmenin usul ve üslubunu ögretebilseydik, modernlesme, küresellesme adi altindaki yozlasma ve kimlik-kisilik erozyonunu önleyebilirdik. Magazin-futbol-internet bagimliliginin ördügü agdan onlari kurtarip fitratlarina uygun ortamlarin mevcudiyetinden düsünce yolculuguna cikardik. Insanimiz vahyin isigina, nebevi soluga, hidayet ve istikamet üzere yasanan bir hayata, dünyevi ve uhrevi saadete cagiran bir egitime ne kadar muhtac Bu ihtiyac düsünce yolculuguna cikmak ile baslar. Toplumu ayakta tutan manev ve kültürel degerler canli tutulmali, okuma ve düsünme yolculuguna cikilmali. Vahye ve onun getirdiklerine yolculugumuz hemen baslamali. Sihhatli düsüncenin yegane yolu, nefsi bir tarafa birakip akil ve kalp ile düsünmektir.