Dogma ve Sosyoloji

Insanoglu insani özellikler kazandiktan bu yana su ya da bu sekilde, caresizligini giderebilmek dogmaya siginmistir. Böylece rahatladigini düsünmüstür. Ancak dogma, kanitlanabilir; gözlenebilir; sayilabilir; ölcülebilir; tartilabilir ve tekrarlanabilir unsurlardan olusmadigi icin her toplum kendi mitini yaratmistir. Ancak dogma, cikara, siyasi beklentilere alet edindigi icin de zaman icinde toplumlari yönlendiren acimasiz bir silaha dönüstürülmüstür. Ayni küreyi paylasan insanoglu, yüzlerce din bugün 20.000 din oldugu varsayilir, binlerce Tanri en az 5.000 yaratmistir. Acaba hangisi daha iyidir ve dogrudur Bunu hic kimse yanitlayamaz. Ancak sosyolojik yapilanmayi büyük ölcüde etkiledigi icin biz bir bölgeye egemen olan dogmanin sonuclarini sosyolojik yapilanmadaki yapici ve yikici etkilerinden dolayli olarak görebiliyoruz.Her iki konu da bir kitapcik ile aciklanacak konular degildir. Aslinda bu iki baslik altinda insanlik tarihi yatiyor desek abartmamis oluruz. Ancak böyle bir kitap serisinde bu iki konuya deginmeden gecme herhalde gözlerimizi bir seylere kapatmak olacakti.Ancak bu iki konunun bu kitapla baglandigini düsünmeyin. Ülkemiz ve bulundugumuz cografyanin dogma ile daha cok alis verisi olacagini, dolayisiyla sosyal firtinalarin kopacagini söylemenin ve yazmanin ciddiye alinmasi gerektigini söyleyebiliriz. Yen bir dünya cok yakinda kurulacaga benziyor; milletler ve insanlar bu yeni düzende hak ettikleri yerleri alacaktir. Bu kitapta yazili olanlar hakkinda siz de gördüklerinizi ve bildiklerinizi, dogmanizdan arinarak masanin üzerine koyup düsünürseniz, ileride cok uzak bir gelecekte de degil alacaginiz hasari biraz gidermis olabilirsiniz. Yasandikca yazili olanlari bire bir yasayacaksiniz.