Dördüncü Pazar

Ask sevginin sahikasidir evlat, dedi ihtiyar adam munis ve kendinden emin bir sesle, en tepe noktada kimi seviyorsan, ona asiksindir. Düsün bakalim, inanan biri o noktada kimi sevebilir Agyari ancak ya tutku olabilir ya da sehvet Bu ikisi cogu kereler askla karistirilir. Oysaki aski bunlardan ayirmak son derece kolaydir; eger sevdigin kizin belki bir gün baskasina yar olabilecegini düsündügünde kafani bir beton duvara olanca siddetinle yapistirmak aklina geliyorsa bicare bir tutkuya yakalanmissin demektir. Lakin unutma ki, o kizin sana yar olmasi iki kuvvetli iradeye baglidir ve bunlardan birisi onundur. Yani onun da sana yar olmayi murat etmesi gerekir. Kizin seni istememe ihtimalini hayatin sonu olarak görmüyorsan, bir tutkunun mendebur kollarinda kaybolmaktan kurtulmussun demektir. Yok, eger sevdigin kizi her düsündügünde cinsel duygularin kabariyorsa ya da baskasina yar oldugunda onun yataginin bir aksesuari oldugunu aklina getirip adama kinleniyorsan, bil ki sen sehvetin girdabina düsmüssün. Bunlarin hic biri ask degildir; zira iclerinde bir kutsiyet yoktur. Eger inanan biriysen sevginin sahikasini kime tahsis edecegini bilirsin. Iste bu bilgi diger bütün sevmeleri de kutsar; zira en tepede sevdigin, alttakilerin her birine senin bu sevginden birer isik yansitir. Böylece sen en tepedekinin hatirina, sevdigin kizin yar oldugu kisi de dahil, herkesi ve her seyi sevmis olursun; lanet okuyup durdugun mahallen, nefret ettigin baban, her sabah üsenerek gittigin isin, aksadikca icini yakan sakat bacagin Bir de alim ile arifin aski vardir ki, onun sirrina varan artik dünyadan da, kendinden de gecmistir.