Dirilis Sevdasi

Iki Cami Arasinda Ask YazarindanBir Imparatorlugun DogusuAnadolu topraklarinin Mogol zulmü altinda oldugu günlerde, tarih boyunca bagimsiz yasamis ve devlet sahibi olmus Türkler, yeni bir devlet kuracak Liderinin özlemiyle yanip tutusuyordu.Orta Asyada tarih sahnesine ciktiklari anda Mete Handan beri süregelen devlet gelenegi, Selcuklu Devletinin yikilmasinin ardindan yeni devleti kuracak ve Türkleri bir bayrak altinda toplayacak Beyin görecegi kutlu rüyanin haberinin gelmesini bekliyordu.Türk milletine ve Islam ümmetine liderlik yapacak hükümdari bekleyen kutlu emanetler uzun yillardir düsmanlarin, casuslarin ve gectikleri her yeri yakip yikan Mogollarin eline gecmemesi icin Teskilat tarafindan korunuyor, bu ugurda nice canlar feda ediliyordu.Cok uzun zamandir yeni liderini bekleyen Türkler, sonunda Sögüt tarafindan gelen müjdeyi almislardi. Ertugrul Gazi Oglu Osman, Teskilatin bekledigi müjdeci rüyayi görmüstü.Bu rüya sadece Anadolunun degil, tüm dünyanin tarihini, akisini ve kaderini degistirecekti....Halk arasinda anlatilan bir efsaneye göre Hazreti Nuhun oglu rüyasinda bu cölün ortasindan gecti ve büyük bir orman gördü. Cölden korktu ise de ormana hayranlik duydu. Uykusundan uyandiginda insanin icmeye doyamadigi su dolu bir kuyu buldu. Cöle ragmen su o kadar tatliydiki tufandan kurtulduktan sonra kendi ile gelenlerle birlikte burada, kuyunun etrafinda sehir kurmaya karar verdi.Musa, yüzyillar önce kurulan sehrin disinda genis alana yayilan cölün kenarinda durdugunda nerede oldugunu bilmiyordu,yavas yavas kendine geldi. Nefes alis verisi normallesti,endiseli gözlerle etrafina bakti. Sehir arkasinda kalmis, kendi cöle gelmisti. Aklinda ise Nuh peygamberin oglu ile ilgili anlatilan efsane vardi. Icinde yasadigi sehir,peygamber oglu tarafindan kurulmustu. Gülümsemeye calisti. Kumlar, hafiften esen rüzgarla havada ucusuyor,rahat nefes almasini engelliyordu. Sehrin etrafini ince bir yilan gibi saran cöl, soguk, sevimsiz hayvanin yilda iki kere deri degistirmesi gibi yilda iki defa büyük kum firtinasina neden oluyordu. Genc adam, Tebbad rüzgarina denk gelmedigine sevindi. Biliyordu ki bu rüzgara maruz kalan kervan ya da atli biri asla kurtulamazdi. Kum firtinasinin kizil kumlardan olusturacagi tepeciklerin altinda kalip sonsuza kadar kaybolup giderdi....