Bir Fare Vesikasi

Istilaci insan, dis gecirmek icin en zayif rakibi secerken, farelerde bu ayrimin olmadigini bizzat yasayarak tecrübe etmistim. Fareler bizden farkli bir adalet anlayisina sahipti bir bakima. Devlet memurlari ile esnafi, eylemcilerle güvenlik güclerini ayirt etmeyeceklerini daha ilk günden idrak etmemizi saglamislardi. Insan ve fare her ikimiz memeli cumhuriyetinin vatandaslari bile olsak aslinda ne kadar da farkliyiz Pis fareler bizim saldiri kurallarimiza itibar bile etmiyorlardi. Bilhassa zayif olana saldiran, plan yapan ve hedef secen varlik insandir, fare degil. O tüylü farenin gözünde eli silahli polis ile sarküterici, züccaciyeci, eylemci, ögrenci fark etmez. Sretperest de degildirler, gönül köselerinde güzel-cirkin ayrimi yapmazlar. Bilmem fark ettiniz mi ama fareler esitlikcidirler erlerinin hepsi birer serdar-i ekrem, hepsi birer baskumandan saniyla hareket eder. Gayeleri tektir Kimyev anlamda suda cözünebilen her sey onlar icin birer av sayilir. Bunun da en salkim sacak örnegi tam basucumuzda yasaniyordu.Ünlü bir din adaminin birdenbire ortadan kaybolmasiyla bir sehri fareler kusatirsa ne olur Sehrin basina gelen felaketler silsilesinin arkasinda esrarengiz güclerin oldugu bir tasari mi vardir yoksa bütün bu olanlar sadece evrenin garip bir sakasindan mi ibarettir.Cem Orhan, bu romaniyla bildigini sandigimiz her seyin karsisina bir ayna dikerek bizi asil gercekligin ne olduguna dair yeni bir kurgunun icine hapsediyor.