Beynin Gece Hayati

Hayatimizin yaklasik ücte birini uykuda geciriyoruz ve uykunun fiziksel, nörolojik ve psikolojik sagligimiz acisindan ne kadar önemli oldugunu biliyoruz. Ne yazik ki hepimiz gece boyu siki bir uyku cekip sabah zinde bir sekilde uyanacak kadar sansli degiliz. Uzmanlik alanlarindan biri de uyku bozukluklari olan nörolog Guy Leschziner bu kitabinda uykuyla basi ciddi bicimde dertte olan hastalarinin hikayelerini anlatiyor uykusunda motosikletine ya da arabasina atlayip dolasan Jackie; aksiyon filmlerini aratmayan rüyalar görürken o sahneleri bilfiil canlandirdigi icin komik durumlara düsen Alex; espri yapip güldügü her seferinde birdenbire yere yigiliveren Adrian; uykusunda seks yapan Tom; uyurken hic farkinda olmaksizin tika basa yiyen, yiyecek bulamadiginda granül kahveden kusyemine kadar bircok seyi midesine indiren Don ve digerleri.Peki bu hastalardan neden söz ediyorum Daha da önemlisi, bunlari neden okuyasiniz ki diye soran Leschziner, anlattigi hikayelerin uyku bozukluklarini uclarda yasayan insanlara dair oldugunu, ama bu uc durumlari incelemenin uykunun genel isleyisine dair nispeten kisitli bilgimizi artirdigini söylüyor. Nitekim imsomni, narkolepsi, gece terörü, apne ve uyurgezerlik gibi bozukluklarla ilgili bu hikayeleri okurken, uykunun biyolojik, sosyal, cevresel ve psikolojik faktörlerden etkilenen incelikli mekanizmasini ve bu mekanizmanin hayatimiz üzerindeki etkilerini daha iyi anliyoruz.