Bela Lugosi

1931 yilinda Tod Browningin Dracula eserinde, Bela Lugosiyi solgun yüz hatli bir vampir olarak izleyici karsisinda kesfediyoruz. Gercek adi Béla Blask olan Lugosi, kendi anavatani olan Macaristandan gelen dogal aksaniyla kont karakterini essiz bir sekilde canlandiriyor. Bu büyüleyici performans dünya capinda yanki buluyor. Amerikaya yalnizca 100 dolar ve Ingilizce 10 kelime bilerek gelen Lugosi icin bu, tam anlamiyla bir zirve noktasi oluyor Ancak bu firtinali, capkin ve lükse düskün komedyenin hayati hakkinda ne biliyoruz Tipki Draculanin tabutuna hapsoldugu gibi, Lugosi de korku rollerine sikisip kaliyor; zamanla uyusturucu batagina saplaniyor ve unutulmaya yüz tutuyor. Yine de 5 evlilik ve 110dan fazla filmle Bela Lugosi, Hollywoodun altin caginin önemli aktörlerinden biri olarak taniniyor. Bugün, korku sinemasinin en ikonik figürlerinden biri olarak kabul ediliyor. Siyah, ici kirmizi astarli peleriniyle gömülen Lugosi, Dracula gibi ölümsüzlesti. Philippe Thirault ve Marion Mousse, ilk kez bir araya gelerek hem ürpertici hem de eglenceli bir grafik romanla büyük bir zorlugun altindan kalkiyor. Bu roman, aktörün kisiligiyle mükemmel bir uyum icinde olan, hem yogun hem de bilgi dolu bir grafik yaklasimiyla dikkat cekiyor.