Aklini Yitiren Sinirbilimci

Akil hastaliginin nörobilimi alaninda önde gelen uzmanlardan biri olan Barbara Lipskaya kariyerinin zirvesindeyken, beynine yayilan melanoma teshisi kondu. Aylar icinde, beynin bilissel becerileri kontrol eden frontal lob bölgesi kapanmaya basladi ve deliligin karanlik dehlizlerine daldi. Demans ve ailesiyle is arkadaslarini dehsete düsüren sizofreni benzeri semptomlar sergiledi. Ancak mucizevi bir sekilde, doktorlarin önerdigi immünoterapi ise yaradi ve Lipska normale döndü. Tek farkla Delilikle dansini müthis bir netlikle hatirliyordu.Lipska, olagandisi deneyiminden yararlanarak akil hastaligi, beyin hasari ve yasin davranislarimizi, kisiligimizi, bilissel becerilerimizi ve hafizamizi nasil bozabilecegini acikliyor. Bu degisiklikleri yasamanin, akil sagligini yitirmenin neye benzedigini ve iyilesmeden sonraki yasamin nasil oldugunu anlatarak ayni rahatsizligi yasayanlara, yakinlarina ve nörobilimsel arastirmaya müthis bir katkida bulunuyor.Biliminsani, hasta ve insan olarak Lipskanin evrimi, akil hastaliginin fizyolojik temelini incelerken sahsiyetin önemini vurguluyor Lipskanin hikayesi zengin kisisel aktarimlarin tecrübeye dayali nörobilimsel arastirmaya deger kattiginin bir kaniti.Science MagazineBu etkileyici kitapta, bir nörobilimci beyninde gelisen birden fazla tümör yüzünden yasadigi dehset verici semptomlari anlatiyor. Beynin nasil tuhaf ve sasirtici semptomlar üretebildigini hayati boyunca üzerinde calistigi akil hastaliginin özelliklerini kisisel olarak deneyimleyen birinin bakis acisindan ögreniyoruz. Ilgi cekici, güclü ve elden birakmasi zor bir kitap.Sarah-Jayne Blakemore, College London Üniversitesindebilissel nörobilim profesörü