Ah Benim Ülkem Vah Benim Güzel Halkim

Senegalin bagimsizligina kavusmasindan sonra Oumar Faye, özgürlükcü fikirleri ve genc beyaz karisiyla birlikte, sekiz yilin ardindan, dogdugu topraklara döner. Ülkesini uzun bir uykudan uyandirmak icin kollari sivayan Oumar, yeni tohumlar filizlendirmeye calistigi bu yerde, gelenekle modernlik arasindaki catismanin, dallanip budaklanan dedikodularin ortasinda kalir. Cagdas Afrika edebiyatinin ve sinemasinin öncü ismi Ousmane Sembne, Oumar Fayenin tek kisilik mücadelesini kaleme aldigi Ah Benim Ülkem Vah Benim Güzel Halkim romaninda, sömürgecilik tecrübesinin, irkciligin ve geleneklerinin agirligindan kurtulmaya calisan, degisim sancilari icindeki Afrikanin portresini ciziyor. Yarini düsünmeden yasamayi delicesine arzuluyordu hepsi. Ama derin uykusundan uyanan ülke, bir nehrin camuru götürmesi gibi onlari da beraberinde sürüklüyordu. Hem kendi gelecekleri hem de halkin gelecegi onlardan her gün daha fazlasini talep ediyordu. Iki irkin catismasindan kaynaklanan dramayi artik yasamayacaklari bir Afrika istiyorlardi. Aksam oluyordu, karanlik azar azar bitirdi sekilleri, sonra birdenbire her seyi yuttu gece.